Çocuklarda boy kısalığı, Türkiye’de giderek artan bir sağlık sorunu olarak dikkat çekiyor. Uzmanlar, boy uzamasının sadece genetik faktörlere bağlı olmadığını; beslenme, uyku düzeni, fiziksel aktivite ve bazı aminoasitlerin eksikliği gibi çevresel etkenlerin de büyük rol oynadığını belirtiyor. Prof. Dr. Vefik Arıca, yaptığı açıklamada Türkiye’de her 10 çocuktan birinde boy kısalığı görüldüğünü vurguladı.
Prof. Dr. Arıca, boy kısalığının önlenebilir bir sağlık problemi olduğuna dikkat çekerek, ailelerin çocuklarının büyüme gelişimini yakından takip etmesi gerektiğini ifade etti. Arıca’ya göre, özellikle büyüme hormonunun salgılandığı gece saatleri (22.00–07.00) boyunca çocukların kaliteli uyku alması büyük önem taşıyor. Yetersiz uyku, çocukların büyüme hızını doğrudan etkileyebiliyor ve hormon salgısının düzenli şekilde gerçekleşmesini engelleyebiliyor.
Uzman, boy kısalığının sadece genetik faktörlerden kaynaklanmadığını belirterek, dengesiz beslenmenin, hareketsiz yaşamın, ekran bağımlılığının ve arjinin gibi bazı besin öğelerinin eksikliğinin de büyümeyi olumsuz etkilediğini söyledi. “Çocuklar yılda en az 5 cm uzamalı. Bu artış sağlanmıyorsa mutlaka hekime başvurulmalı” uyarısında bulundu.
Boy kısalığı sorunu, özellikle okul çağındaki çocuklarda psikolojik ve sosyal sorunlara da yol açabiliyor. Çocuklar, akranlarından kısa olduklarını fark ettiklerinde özgüven kaybı yaşayabiliyor. Uzmanlar, ebeveynlerin çocuklarının boyunu düzenli olarak ölçmesini ve büyüme eğrisini takip etmesini öneriyor. Erken müdahale, hormon tedavisi veya beslenme destekleri ile sorunun önüne geçilebiliyor.
Büyüme hormonu tedavisi, özellikle hormon eksikliği olan çocuklarda ciddi oranda başarı sağlarken, tedaviye erken başlanması kritik önem taşıyor. Prof. Dr. Arıca, ailelere sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazandırmanın, yeterli uyku ve fiziksel aktiviteyi teşvik etmenin boy uzamasında temel faktörler olduğunu söyledi.
Uzmanlar ayrıca, çocukların fiziksel aktivitelerle kas ve kemik gelişimini desteklemesi gerektiğini belirtiyor. Düzenli spor, yüzme, basketbol ve açık hava oyunları gibi aktiviteler hem fiziksel hem de psikolojik gelişim için faydalı bulunuyor.
Türkiye’de boy kısalığı sorununun önüne geçebilmek için okullarda ve sağlık merkezlerinde büyüme takibi ve bilgilendirme programları artırılması gerektiği vurgulanıyor. Aileler, çocuklarının büyüme verilerini dikkate alarak, gerektiğinde uzman desteği almalı ve yaşam tarzı düzenlemeleri yapmalı.
Boy kısalığıyla ilgili farkındalık artırıldığında, çocukların sağlıklı gelişimi desteklenebiliyor ve ileride ortaya çıkabilecek sağlık veya sosyal sorunların önüne geçilebiliyor. Uzmanlar, toplum genelinde bilinçlenmenin artmasıyla boy kısalığı sorununa karşı daha etkin çözümler üretilebileceğini belirtiyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Türkiye’de Her 10 Çocuktan Biri Boy Kısalığı Sorunu Yaşıyor!
null
Çocuklarda boy kısalığı, Türkiye’de giderek artan bir sağlık sorunu olarak dikkat çekiyor. Uzmanlar, boy uzamasının sadece genetik faktörlere bağlı olmadığını; beslenme, uyku düzeni, fiziksel aktivite ve bazı aminoasitlerin eksikliği gibi çevresel etkenlerin de büyük rol oynadığını belirtiyor. Prof. Dr. Vefik Arıca, yaptığı açıklamada Türkiye’de her 10 çocuktan birinde boy kısalığı görüldüğünü vurguladı.
Prof. Dr. Arıca, boy kısalığının önlenebilir bir sağlık problemi olduğuna dikkat çekerek, ailelerin çocuklarının büyüme gelişimini yakından takip etmesi gerektiğini ifade etti. Arıca’ya göre, özellikle büyüme hormonunun salgılandığı gece saatleri (22.00–07.00) boyunca çocukların kaliteli uyku alması büyük önem taşıyor. Yetersiz uyku, çocukların büyüme hızını doğrudan etkileyebiliyor ve hormon salgısının düzenli şekilde gerçekleşmesini engelleyebiliyor.
Uzman, boy kısalığının sadece genetik faktörlerden kaynaklanmadığını belirterek, dengesiz beslenmenin, hareketsiz yaşamın, ekran bağımlılığının ve arjinin gibi bazı besin öğelerinin eksikliğinin de büyümeyi olumsuz etkilediğini söyledi. “Çocuklar yılda en az 5 cm uzamalı. Bu artış sağlanmıyorsa mutlaka hekime başvurulmalı” uyarısında bulundu.
Boy kısalığı sorunu, özellikle okul çağındaki çocuklarda psikolojik ve sosyal sorunlara da yol açabiliyor. Çocuklar, akranlarından kısa olduklarını fark ettiklerinde özgüven kaybı yaşayabiliyor. Uzmanlar, ebeveynlerin çocuklarının boyunu düzenli olarak ölçmesini ve büyüme eğrisini takip etmesini öneriyor. Erken müdahale, hormon tedavisi veya beslenme destekleri ile sorunun önüne geçilebiliyor.
Büyüme hormonu tedavisi, özellikle hormon eksikliği olan çocuklarda ciddi oranda başarı sağlarken, tedaviye erken başlanması kritik önem taşıyor. Prof. Dr. Arıca, ailelere sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazandırmanın, yeterli uyku ve fiziksel aktiviteyi teşvik etmenin boy uzamasında temel faktörler olduğunu söyledi.
Uzmanlar ayrıca, çocukların fiziksel aktivitelerle kas ve kemik gelişimini desteklemesi gerektiğini belirtiyor. Düzenli spor, yüzme, basketbol ve açık hava oyunları gibi aktiviteler hem fiziksel hem de psikolojik gelişim için faydalı bulunuyor.
Türkiye’de boy kısalığı sorununun önüne geçebilmek için okullarda ve sağlık merkezlerinde büyüme takibi ve bilgilendirme programları artırılması gerektiği vurgulanıyor. Aileler, çocuklarının büyüme verilerini dikkate alarak, gerektiğinde uzman desteği almalı ve yaşam tarzı düzenlemeleri yapmalı.
Boy kısalığıyla ilgili farkındalık artırıldığında, çocukların sağlıklı gelişimi desteklenebiliyor ve ileride ortaya çıkabilecek sağlık veya sosyal sorunların önüne geçilebiliyor. Uzmanlar, toplum genelinde bilinçlenmenin artmasıyla boy kısalığı sorununa karşı daha etkin çözümler üretilebileceğini belirtiyor.
En Çok Okunan Haberler